Motosiklet Trafik Sigortası: Yüzde 64'ü Neden Sigortasız?

Türkiye'de motosiklet kullanımı son yıllarda önemli bir artış gösterirken, trafik sigortası yaptırma yükümlülüğüne uyum konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor. Güncel verilere göre, trafikteki her 10 motosikletten 6'sının zorunlu trafik sigortası bulunmuyor. Bu durum, hem sürücüler hem de trafik güvenliği açısından önemli riskler taşıyor.

Türkiye'de Motosiklet Sayısı ve Sigortalılık Oranları

2025 yılı Temmuz ayı itibarıyla Türkiye genelinde trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı 6,7 milyon civarında. Ancak bu motosikletlerin sadece 2,4 milyonunun trafik sigortası mevcut. Bu rakamlar, sigortalılık oranının sadece yüzde 35,7 seviyesinde olduğunu ve motosikletlerin yüzde 64,3'ünün sigortasız olduğunu gösteriyor. İstanbul gibi büyük şehirlerde bu oran biraz daha yüksek olsa da, genel tablo endişe verici düzeyde.

50 CC Motosikletlerin Yasal Durumu

Bu yüksek sigortasızlık oranının önemli bir nedeni, motor hacmi 50 cc ve altındaki motorlu bisikletlerin yasal olarak trafik sigortası zorunluluğu dışında tutulmasıdır. Türkiye'deki 6,7 milyon motosikletin yaklaşık 1,2 milyonunun 50 cc veya altı olduğu tahmin ediliyor. Bu motosikletler yasal olarak sigorta yaptırmak zorunda olmadığı için, zorunlu sigorta kapsamındaki motosikletler özelinde sigortasızlık oranı yüzde 56,5'e düşüyor. Ancak, son dönemde gündeme gelen bir kanun taslağı ile motorlu bisikletlerin de trafik sigortası zorunluluğu kapsamına alınması hedefleniyor. Bu yasa taslağının Meclis'te yasalaşması durumunda, trafikteki sigortasız araç sayısının büyük oranda azalması bekleniyor.

Sigortasızlık Sorununa Çözüm Önerileri

Trafikteki sigortasız araç sayısını azaltmak için teşvik ve caydırıcılığın bir arada kullanılması gerektiği belirtiliyor. Teşvik edici politikalar arasında, sigorta primlerinde belirli gruplara yönelik sübvansiyonlar ve taksitli ödeme seçenekleri sunulması yer alıyor. Caydırıcılık noktasında ise, mevcut teknolojik altyapıların kullanılması öneriliyor. Plaka sorgulama sistemleri sayesinde trafik kameraları ve mobil denetimlerle araçların sigorta durumu anlık olarak tespit edilebilir ve sigortasız araç sahiplerine idari yaptırımlar uygulanabilir. Ayrıca, bu bilginin trafik denetim ekiplerine entegre edilmesiyle sigortasız araçların trafikten men edilmesi gibi adımlar atılabilir.

Bu bağlamda, araç sahiplerinin plaka sorgulama hizmetlerini kullanarak hem kendi araçlarının hem de satın almayı düşündükleri araçların durumunu kontrol etmeleri büyük önem taşıyor. Özellikle ikinci el araç alımlarında, sigorta durumu gibi kritik bilgilerin kontrol edilmesi ileride yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçebilir. Ayrıca, araç sahipleri özel plaka sorgulama hizmetlerinden faydalanarak istedikleri plakaların boşta olup olmadığını kontrol edebilir ve araçlarına kişisel bir dokunuş katabilirler. Bu hizmetler, hem yasal yükümlülükleri yerine getirme hem de kişisel tercihleri gerçekleştirme noktasında sürücülere yardımcı olmaktadır.

Yeni Düzenlemeler Neler Getiriyor?

Sigortasız araç sorununu çözmek amacıyla yeni düzenlemeler de yürürlüğe giriyor. İkinci el araç alımlarında trafik sigortasının devir işlemlerinden önce yapılması zorunluluğu, bu düzenlemelerden biridir. Daha önce sigorta işlemi satıştan sonra yapılabildiği için bir boşluk oluşabiliyor ve bazı sürücüler bu yükümlülüğü yerine getirmeyebiliyordu. Yeni düzenleme ile bu boşluk ortadan kalkmış, trafikteki sigortasız araç sayısının azalması hedeflenmiştir. Bu ve benzeri düzenlemelerin etkisi önümüzdeki dönemde daha net görülecektir. Unutulmamalıdır ki, trafik sigortası sadece yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda kaza durumunda meydana gelebilecek maddi hasarları karşılayan ve her iki tarafı da koruyan hayati bir güvencedir.